|
Dünyaca ünlü Çinli filozof Konfüçyus’un, “sen doğru yönetirsen yanlış olmaya kimse cesaret edemez” sözü, belki de tarih boyunca denetim ve kontrolün önemini en kısa ama aynı zamanda en vurucu anlatan sözlerden biridir. İşletme sahipleri mevcut yasa ve düzenlemeler çerçevesinde faaliyet gösterildiğini, istihdam edilen personelin icraatını, yürütülen operasyonların işlerliğini, belirlenen hedeflerin gerçekliğini ve bu hedeflerden meydan gelen sapmaları sürekli olarak denetlemekle yükümlüdür. Etkin bir denetim, ancak belirli bir sistem ve disiplin dahilinde kurulmuş kontrol mekanizmalarıyla sağlanabilir. Kontrol mekanizmaları işletmeleri önemli kayıplara uğratabilecek gelişmelerin önüne geçilebilmesi veya bu tür gelişmelerin kayıp ortaya çıkmadan önce fark edilebilmesi için gereklidir. Kurulacak kontrol ve denetim mekanizmalarının ne derece sıkı olacağı, işletmenin faaliyet gösterdiği sektöre, faaliyetin türüne, rekabet ortamına ve personele verilen yetki seviyesine göre değişkenlik gösterir. Gereğinden sıkı bir kontrol mekanizması işletmenin çabuk karar alma ve değişen durumlara kolay uyum sağlama yeteneğini azaltırken, personelin motivasyon kaybına uğramasına ve bu nedenle verimlilik düşüşüne yol açar. Gereğinden gevşek bir kontrol mekanizması ise işletmenin fırsat ve tehditleri zamanında fark edememesine neden olur ve personelin işletme kaynaklarını kendi çıkarları için kullanmasına zemin hazırlar. Dolayısıyla etkin denetim ve kontrol mekanizmalarının kurulması, işletmeye özel kısıtlar altında çözülmesi gereken bir optimizasyon sorunudur. |